HAO sanatın iyileştirici gücüne, yeni bir yaşamı örmek için ayakta kalmaya; sanatın, toplumun yaşadığı travmalardan çıkmasında rol alan en önemli dinamiklerden birisi olduğuna inanır. Bu gerçeklikten hareketle, tarihin yüklediği sorumlulukla bu yıkımdan da yeni bir var oluş, yeni bir yaşam örmek inancına sıkı sıkıya sarılarak çıkmaya kararlıdır. Yeni yaşamın örülmesinde rol almaya ve üstlerine düşeni yapmaya devam etme kararı almışlardır. Hataylı sanatçılar, sanat eğitimcileri ve bu ülkenin çocukları olarak tarih sahnesindeki görevlerini yerine getirmeye; Hatay’ın yaşadığı yıkımın ve felaketin aynı zamanda yeni bir var oluş olduğuna inanmışlardır. Tıpkı dünyanın basıncı altında elmasa dönüşen toz tanesi gibi, bu yıkımın yarattığı tozdan yeni bir var oluş, yeni bir yaşam örmeyi amaç edinmiştir.
Hatay Akademi Orkestrası, kendi coğrafyasında kültür ve sanat alanında bir dönüşüm yaratma idealiyle yola çıkar ve tüm dünyanın kültürel zenginliğiyle tanıdığı kadim diyarın kültürel ve sanatsal oluşumlar, faaliyetler, fikirler, ekoller açısından da hak ettiği yerde olması için 2019 yılında kurulur. Hatay Senfoni Orkestrası Kültür-Sanat Derneği (HSO) bünyesinde faaliyetini sürdüren Hatay Akademi Orkestrası, Hatay’ın senfonik formda kurulan ilk ve tek orkestrasıdır. Orkestra üyelerinin tamamı konservatuar mezunları, konservatuar öğrencileri ve müzik öğretmenlerinden oluşur. Hatay Akademi Orkestrası bünyesinde kurulan Hatay Çok Sesli Korosu’yla bir bütün halinde hareket eder. Kurulduğu yıldan bu yana çeşitli konser, proje, eğitim, atölye faaliyetleri gerçekleştirmiş, çekirdekten dönüşüm hedefiyle çocuk koro ve orkestraları kurmuştur. Farklı şehirlerdeki, Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuvarı, İzmir Mahal Aura gibi kurum ve oluşumlarla ağ kurarak ortak projeler yürütmeye devam etmiş, Culture Civic, Kültür İçin Alan, A.B. Sivil Düşün tarafından da desteklenen projelerde yer almıştır.
6 Şubat 2023 depreminden çok etkilenen illerden birisi Hatay’dır. Hatay’ın tüm ilçeleri büyük zarar görür ve kadim kent tamamen yıkılır. Orkestra üyelerinden Vurma sazlar sanatçısı Abdurrahman Düzgün, Soprano Cansu Çilingir, Viyola sanatçısı Büşra Kırkıcı, Kontrbass sanatçısı Ali Yılmaz hayatını kaybeder. Sağ kalan üyelerinin çoğu saatler sonra enkazdan çıkarılır, sevdiklerini kaybeder. Evleri yıkılır. İyi günde kötü günde orkestraya yol arkadaşlığı yapan, üzerlerinde orkestra üyelerinin izleri olan, her birinin ruhu olduğuna inandıkları enstrümanlarının büyük çoğunluğu enkaz altında kalır. Orkestranın kurucu/şefi dışında tüm orkestra üyeleri şehirlerinden göç etmek zorunda kalır.
Hatay Akademi Orkestrası, adını 4. Yüzyılda Antakya’da yaşayan Libanius’un kurduğu Antakya Akademisi’nden alır. Tıpkı o dönemde dünyanın birçok yerinden düşünürler, bilim insanları, öğrencilerin gelip eğitim almaları gibi bilim insanlarına, sanatçılara, entelektüellere, öğrencilere bir sanat yuvası olmayı amaçlar ve Hatay Akademi orkestrası kendini kültür ve sanat alanında bir dönüşüm hareketi olarak tanımlar. Logosunun İpek böceği olması tesadüf değildir. İpek böceği kozasını kendisi örer. Kozaya bir böcek olarak girer ve koza içinde dönüşerek sonunda bir kelebek olup kozadan uçar. Sanat da insanın kendini var etme sürecidir. Hatay Akademi Orkestrası sanatçıları da bir ipek böceği gibi kendi kozasını örüp, kendisini geliştirerek kozası içinde dönüşerek, kendisini gerçekleştirerek bir kelebek olup başka dönüşümler yaratmak için uçmak istiyor.
Hatay Akademi Orkestrası, hemşerisi Libanius’un bahsettiği meleklerden olup Antakya’ya inmek, kurulacak yeni şehrin, Antakya’nın tarihine, mimarisine, ruhuna uygun inşa edilmesinde söz sahibi olmak, kültür ve sanat ile yeni yaşamı örmek, sanatla, yaşanan acılara işaret etmek, hafızaları diri tutmak, tarihe not düşmek istiyor…Ve örülecek yeni yaşama giden yolda “umut’’u doğurmak istiyor…